modern/post-modern bir çelişki
Efendim modern ya da post-modern'i tartışmak şöyle dursun, yalnızca mimaride ki etkilerini dahi tartışmak,tabiri caizse ömürlük araştırmaların harcı..
Ben burada yalnızca more/bore ikileminde, benim tasarım anlayışıma dokunan işlerden bazılarını paylaşmak istedim.
Öncelikle MORE cuları buraya alalım :)
Çok muhterem!! hocalarımdan birisi, when I was in stüdyo 101'de iken :)) [dikkat edin ağzı süt kokan, mimarlık ortamıyla yeni tanışmış, ÖSS yorgunu bebelerin olduğu bir derslikten bahsetmekteyim:)]
"Mimarlığın peygamberi Le Corbusier, Kitabı Neufert, Kabesi Şelale evi'dir "demişti. Eee tabi o günden sonra biz yavrucaklara koşulsuz şartsız modernizme iman etmekten başka seçenek kalmamış oluyordu...
Sevgili önderimiz Le Corbusier, modernizmin babalarından...
Bir diğer baba, Mies Van der Rohe
Modernizmin kült yapılarından bir kaç örnek vermek gerek...
F.Llyod Wright şelale evi, mimari kabemiz:)
Le Corbusier, 5 ilkesini burada gözümüze sokuverir:)
Söz konusu anıtsal/dini yapılar olunca Le corbusier bile değişir:) Ama mimari/güç konusu ayrı bir saha girmeyelim...
Yine bir başka büyüğümüz, Louis Kahn-Salk institue
Bore'cular lütfen:))
Lakin ilerleyen dönemlerde öğrenecektik ki, modernizm 60'ların sonunda yıkılmış, post modern amcalar/teyzeler 72'de yıkılan Pruit ıgoe konutlarının dumanına bakarak, modernizm'e çoktan yolvermiş, yeni arayışlara girmişlerdi.
Bizse bunlardan habersiz, peygamberimiz 'Le Corbusier'in ilkeleriyle tasarım yapma derdinde, stüdyolarda harab olmaktaydık:))
Sonra post modern amcaların Bore'lıp yaptıkları işlere bakınca, pure-modern bünyelerimiz sarsıldı, artık tasarım da her yol mübahmıydı? :))
Üstelik, post modern daha çeşitliydi, artık 'kim, ne' belli bile değildi!
Dekonstrüktifler vardı mesela, kalemimizden çıkan her çizgiye yol veren..90 dereceler ölmüştü..(Hoş ben içimdeki moderni hiç öldüremedim:)))
- Çirkin artık güzeldi. Kaotik artık çekiciydi. Formlar artık serbestti-
Reklamvari söylemlerime bakmayın, ben hala modernizmi sevmekteyim efenim:)
Ama bize eğitim yoluyla dayatılan, tasarım diktasına hala karşıyım..
Hocalar bilirim ki, temel formlar çalışmayan öğrencisine, sen virüs kapmışın, geçmiş olsun, biçimci seni hııı! demiş...
Hocalar bilirim ki, Form follows Function demiş :))
Frank Gehry ve çılgın tasarımları
İlk gördüğüm andan beri, mimariye olan aşkımı kamçılayan olağanüstü yapılar..
Libeskind'in büyüsü...
Ama laf aramızda benim için bile fazla biçimci..
Peki ya...
Popüler olan güzel midir?
Önemli dipnot:)) Japon modern mimarisine değinmediğimin farkındayım, ayrı bir yazıya sakladım:) Aslında bahsetmek istediğim tonla mimar ve yapı var ama buraları fazla kalaba etmek istemedim:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder